http://img140.imageshack.us/img140/7895/3copyge6.jpg
Bölmələr
Yazarlar
Xancan Kərimov [49]
Xəyalə Ələkbərova [11]
Aydan İbrahimova [22]
Həmidə Muxtarzadə [6]
Gülnar Məmmədli [4]
Mehriban Pərviz qızı [19]
Eyyubova Şahnaz [2]
Digər Müəlliflər [9]
Nərgiz Cəmilova [6]
Elvin Kədər [3]
Elşen Resulov [14]
Həsən XAN [3]
Ajka Bayramova [9]
Nur [0]
romeo83 [4]
Web xəbərlər [128]
Giriş
Axtarış
Dost Saytlar
Mini chat
Sorğu
Forum Yenidən İstifadəyə verilsinmi ?
1. Bəli
2. Xeyr
Tam səslər: 23


Cəmi online: 1
Qonaq: 1
İstifadəçi: 0

Cümə, 2024-04-26, 22.15MainRegistrationLogin
sayt artıq işlemir !!!
yeni adresimiz:
Welcome Qonaq | RSS
Əsas » Məqalələr » Elşen Resulov

Yeni Bir Soğuk Savaş mı Başlıyor
Son bir kaç haftadır Gürcistan’da cereyan eden olaylar öyle gösteriyor ki “Yeni Dünya Sistemi” Rusya için ve Amerika için çok farklı anlamlar ifade ediyor. Özellikle ABD devlet başkanı George W Bush’un babasının 1991’de ifade ettiği “yıkılan sosyalizm’in küllerinin üzerinde yükselen ABD-kontrolündeki Yeni Dünya Sistemi” ile 2008’deki dünyanın görüntüsü hiç de uyuşmuyor. Bunun en önemli nedeni de 1990’lardaki dünyanın dinamikleri ile 2008’deki dünyanın dinamikleri, bazı benzerliklerine rağmen, çok farklı özellikler taşıyor: bugünkü ortamın en önemli özellikleri arasında, iktisadi olarak hızla gelişen ve büyüyen, ve AB ekonomileri ile yoğun ilişkiler içindeki Rusya ekonomisi, dünya ekonomisinin hem üretim ve ticaret hem de finans faaliyetleri açısından yeni merkezi olma yönünde hızla ilerleyen Çin (ve bir dereceye kadar da Hindistan), ve bütün bunların ötesinde de dünyanın her tarafını birbirine yakınlaştıran, coğrafi uzaklıkların önemini azaltan son derece gelişmiş iletişim, ticaret ve bilgi değişim ağları. Rusya, Soğuk Savaş döneminin kendi içine kapalı sosyalist Sovyet devletinden çok farklı, dünya ile ilişkileri çok fazla ve yoğun bir ülke.


“Batı” da Soğuk Savaş döneminin ABD-kontrolündeki tek cepheli ve ideolojik olarak tek sesli ülkeler grubundan çok daha farklı. Bugünün problemleri de Soğuk Savaş döneminin problemlerinden çok daha farklı ve çok yönlü: enerji güvenliği, küresel ısınma, uluslararası terör, sınırlar-ötesi mafya artık Soğuk Savaş döneminin tek boyutlu ideolojik çelişkilerinin yerini almış durumda. Bütün bu sorunlar çerçevesinde hem Rusya’nın Batı’ya ve hem de Batı’nın Rusya’ya ihtiyacı var. Ancak Rusya’nın bulunduğu yer, doğal kaynakları ve güçlü ekonomisi nedeniyle Rusya ile iyi ilişkiler geliştirmek her şeyden önce Batı’nın çıkarları gereği.

Bütün bunlardan ötürü “yeni bir Soğuk Savaş başlıyor” şeklindeki yorumlar hem yersiz, hem abartma ve hem de kimseye yararı olmayacak bir basite indirgemecilikten öteye geçmiyor. 2008’in Soğuk Savaş sonrası ortamında hem Doğu’ya ve hem de Batı’ya ayni şekilde hitap eden tek bir gerçeklik bulmak mümkün görünmüyor. Rusya, 1990’larda yasadığı kriz ve yeniden iktisadi yapılanma sürecinin ardından, hem askeri ve hem de iktisadi anlamda güçlü ve kendine güvenli bir şekilde Batı dünyasının blöflerine karşı duruyor. ABD ve Avrupa ise, Irak ve Afganistan’daki pahalı ve zorlu maceraları sonucu yıpranmış ve otoriteleri sarsılmış bir şekilde, bu nedenle Rusya’ya karşı ifade ettikleri tehditler pek ciddiye alınmıyor. Bu yeni durumda öyle görünüyor ki Rusya devleti savaş istemiyor, ancak kendisinin, bir askeri ve iktisadi bölgesel güç olarak ciddiye alınmasını, ve kendi bulunduğu bölgedeki gelişmelerle ilgili kaygılarının gerçek olduğunun kabul edilmesini istiyor.

1991’den beri, ABD ve Batı Avrupa’nın güçlü devletleri Rusya ile ilgili, kendi üstünlükleri temelinde, bir siyaset geliştirmekle meşguller. Gürcistan’daki son olayla öyle gösteriyor ki, Batı, sonunda kendi yarattığı canavarın kontrollerinden çıktığını, ve kendilerine meydan okur hale geldiğini ilk defa olarak fark etti. Putin ve Medvedev, adeta Stalin’in, “Papa’nın ne kadar ordusu var?” seklinde Vatikan’a (ve aslında Batı’ya) meydan okuması gibi, Batı’ya açıkça meydan okuyorlar. Çünkü ne ABD ve yakin müttefiki İngiltere, veya diğer Batı Avrupa devletleri, Güney Osetya ve Abhazya ile ilgili herhangi bir askeri güç gönderip Rusya’yı durduracak durumda değil. Bir anlamda Rusya’nın Gürcistan sınırlarındaki bu iki bölgenin bağımsızlığını tanıması 21nci yüzyıldaki Amerikan gücünün bir süper güç olma iddiasının da sınırlarını belirliyor. İçinde bulunduğumuz sistem, başka bir deyişle “Yeni Dünya Düzeni”, yeni olmasına yeni, ancak Batı’nin arzu ettiği bicimde, kendi söyleminde 1991’den beri oluşturmaya çalıştığı şekilde değil

Yazar: Elşen Resulov | Əlavə edən: YARADICI (2009-01-03) | Müəllif: elşen
Baxış sayı: 731 | Şərhlər: 1 | Reytinq: 5.0/2
Cəmi Şərh: 1
2009-01-04
1. ELSEN (YARADICI) [Giriş ]

tongue


Only registered users can add comments.
[ Registration | Login ]

Copyright MyCorp © 2024Bütün hüquqlar qorunur  Saytda verilmiş xəbər və yazılan şərhlərə görə Qeribler.com administrasiyası məsuliyyət daşımır!